fx15 lida yılan yağı karınca yumurtası xacc

fx15 lida yılan yağı karınca yumurtası xacc devam ederken blogumuz an itibari ile uçmuş durumda. Biraz link çalışması yapıyorum ne kadar işe yarayacak göreceğiz. Dün ilk kez başlığı ve description u değiştirdiğimde 8. sıradan giriş yapmıştı. Translate ile birkaç ingilizce yazı atmıştım. Bakalım ilerleyen günler neler gösterecek .

anneme mektup

"ben bu gurbet ile düştüm düşeli,
her gün biraz daha süzülmekteyim.
her gece, içinde mermer döşeli,
bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
böylece bir lâhza kaldığım zaman,
geceyi koynuma aldığım zaman,
gözlerim kapanıp daldığım zaman,
yeniden yollara düzülmekteyim.
son günüm yaklaştı görünesiye,
kalmadı bir adım yol ileriye;
yüzünü görmeden ölürsem diye,
üzülmekteyim ben, üzülmekteyim

necip fazıl kısakurek"

besik kertmesi

çok kısa süre gösterilmiş meltem cumbul ile olgun şimşek'in aynı köyün çocukları olması ve beşik kertmesi olması ama meltem cumbul'un ailesinin büyükşehire göçü ve meltem cumbul'un çok ünlü bir artis olması ile değişien olayların anlatıldığı dizi.olgun şimşek kısır köyün son umudu olarak büyükşehire gelir ve meltem cumbul'u aramaya başlar, kısır köyde çocuk için son ümit budur ve olaylar gelişir..

forrest gump

kitabıyla inanılmaz bir tezatlık gösteren film. 2si de ayri ayri guzellige sahiptir ancak filmdeki tüyün ucusu ve manası robert zemeckis tarafından cok iyi verilmistir. robert zemeckis ayrıca bircok unlu filminde yonetmenidir. en son animasyon olan hayaletli evde yasananları anlatan filmi koordine etmistir..

philadelphia

tom hanks'e oscar ödülünü getiren homoseksüel ve aids hastası olduğu için işinden kovulan avukatın hukuk mücadelesini anlatan film..diğer oyuncu danzel washington..

candan ercetin

"johnny tu ne's
le meteque
la vie en rose
en iyi soyledigi fransızca sarkilar
dehset hatun"

yagmur kacagi

elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni

geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu' ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni

attila ilhan

sessiz

kavun kokulu odaların rahiyasıdır
karışan sulara
senin fikrinle yoğrulmuş bir eser yoktur
yüzümün sana tıraşlanmış bölümünde
çoğu çiçekli
kimi şarkılar geçer aklımdan
sesime sesim dökülür
bir ıssız bir mutlu koro başlar
ardından
şarkıya
çünkü benim sessizliğimde
seninde susuşun var.


yılmaz erdoğan

sen ve ben

"geleceğim, bekle dedi, gitti
ben beklemedim,
o da gelmedi
ölüm gibi birşey oldu.
ama kimse ölmedi

senin için,
o mu, diye sordular
o değil dedim onlara
anladılar.

özdemir asaf


"

bende sana yetecek kadar ben kalmadi

sus pus olmuş, puslu bir istanbul muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne dolmabahçe'de, çay tadında.... divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında, tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu. ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
yüreği takvim yokuşlarında....

anneden gelen mesaj

arkadaşıma annesinden gelen mesajla bir örnek vermek gerekirse..


-annecim ben akşam nazlıyla buluşucam barışıcaz kaç ay sonra sanırım,geç kalırım akşama merak etme.
+etmem yavrum sen de artık nazlıyı merak etme yarın kınası var evlenecek çünkü onu söyleyecektir.

sokak lambasi

bir çok anının şahididir.kendi halinde vakur işini yaparken birçok kavgaya şahit olur, birçok köpeğin sidiği ile baş eder, birçok eve ışık tutar..son zamanlarda çalışma karşılığının vatandaşın cebinden çıkacağı söylentisi çıksa da aldırmadan işini yapar..

yonja

pek bir revaçta olan türk arkadaşlık sitesi. türktür ama kullanıcıların çok büyük bir kısmı bu siteyi ingilizce kullanmaktadır. zaten site açıldıktan çok uzun bir zaman sonra türkçe seçeneğini kullanıcılarına sunmuştur. parasız üye olup takılabileceğiniz gibi para vererek profilde sınır tanımamazlık da yapabilirsiniz.

friends

bugune kadar izledigim en iyi amerikan dizisi
rachel : jennifer anniston
ross: david schwimmer
joey: matt le blanc
monica: courteney cox arquette
chandler: matthew perry
phoebe: lisa kudrow

son sezonda oyuncularinin bolum basina 1.000.000 $ aldigi soylenir

otuz bes yas siiri

cahit sıtkı tarancı eseri;

yaş otuz beş yolun yarısı eder.
dante gibi ortasındayız ömrün.
delikanlı çağımızdaki cevher,
yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
gözünün yaşına bakmadan gider.
şakaklarıma kar mı yağdı ne?
benim mi allahım bu çizgili yüz?
ya gözler altındaki mor halkalar?
neden böyle düşman görünüyorsunuz;
yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
zamanla nasıl değişiyor insan!
hangi resmime baksam ben değilim:
nerde o günler, o şevk, o heyecan?
bu güler yüzlü adam ben değilim
yalandır kaygısız olduğum yalan.
hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
hatırası bile yabancı gelir.
hayata beraber başladığımız
dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
gittikçe artıyor yalnızlığımız
gökyüzünün başka rengi de varmış!
geç farkettim taşın sert olduğunu.
su insanı boğar, ateş yakarmış!
her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış.
ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
her yıl biraz daha benimsediğim.
ne dönüp duruyor havada kuşlar?
nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
n'eylesin ölüm herkesin başında.
uyudun uyanamadın olacak
kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
bir namazlık saltanatın olacak.
taht misali o musalla taşında.

kadikoy

sevmediğim beğenmediği,bana samimiyetsiz gelen bir ilçedir,
tabi kadıköy büyük bir yer ve ben sadece sahil ve ona yakın kısımlardan bahsediyorum,her tipte insan ve ucube vardır bu yerlerde,tabi bunun nedenide yerli halkından ziyade her ipini koparanın buraya gelmesi olarak düşünüyorum
yazıcıoğlunun önünden geçerseniz "cd istermisin abi" sözünü 20 ayrı ademoğlundan duyup cevap vermekten bıkmanız muhtemeldir

parmak arasi terliksi hayvan

asla yalnız gezmeyen bir hayvan türü olduğu yetkililer tarafından açıklandı. biri kaybolduğu vakit diğerinin hiç bir değeri olmadığı ve kendisini intihar ettiği tespit edilen duygusal hayvan. ayrıca hareket halindeyken "şap şap" diye ses çıkaranlarının çok tehlikeli olduğu ve uzak durulması gerektiği sızan haberler arasıda..
ali kırca?..sendeyiz..

yanardagda mangal yapmak

yurdum insanın piknik keyfinin en doruk noktası olacak hadisedir..ateşi yelleme sorunu yaşamadan yapılacak bu aktivitede etleri çok uzun süre ateşte tutmamak tavsiye edilir..

g3

bir zamanlar eric johnson in da katıldığı daha sonra ise daha spektaküler bir isim bulma çabaları sonucunda john peter petrucci ile devam eden ve kanımca aslında eric johnson gibi melodik gitar çalan çok yetenekli bir adama yazık edilen ama yine de tadından yenmeyen, doğaçlama gitar soloları bol organizasyon

erkan ogur

ismail hakki demircioglu ile beraber yapmis oldugu türkü yorumlarindan oluşan albumleri ile, yurekleri daglamis, bogazlari dugumlemis, bu vatanin her evladinin en azindan bir defa canli olarak dinlemesi gereken, çok yönlü, inanilmaz yetenekli, bir o kadar agirbasli ve mütevazi, sadece "ben sanatciyim" diye gecinenlerin degil, belki de herkesin kendisine ornek almasi gerektigini düşündügüm, ak saçli, ak sakalli, sesi güzel, içi-dişi güzel insan

yavuz cetin

2001 yılı ağustosunun 15inde 31 yaşında aramızdan ayrılan virtüoz. asi gitarist. tarzı hendrixe benzeyen ve hiçbir zaman dinlemekten sıkılmadığım; parçalarında asaleti, sertliğini ortaya koyan, yaşadığı gibi müzik yapan ya da yaptığı müzik gibi yaşayan yegane müzisyen. kurtar beni yaşamak istemem deyip b. içi köprüsünden kendini boğazın sularına bırakarak hayatına son veren kıraç, mfö, deniz arcak, göksel gibi sanatçıların albümlerine electrosuyla renk katan blues üstadı. dünya isimli parçasını dinlemek onu anlamaya başlamak isteyenler için ilk ışıktır.

mulkiye

ne doğru düzgün bir kantini ne de teknoloji ile donatılmış sınıfları vardır. binadan içeriye girdiğiniz ilk anda "burası mıymış bu önemli şahsiyetleri yetiştiren okul!!!" diyebilirsiniz. lakin öylesine garip bir okuldur ki ağlaya ağlaya mezun olursunuz.

isimleri unutmak

"hafızadan yavaş yavaş yüzlerin ve ondan çok daha hızlı biçimde isimlerin silinmeye başlaması ile ortaya çıkacak durum. tanışılan ve uzun süre vakit geçirilmeyen insanın ismini günün birinde bir yerlerde yeniden karşılaştığında hatırlayamamak, ona hitap etmek zorunda kalınacak ortamdan kaçınmak, abi hoca dayı hitabet yollarına gitmek iş gelipte hoca senin bende telefonun yok versene bakalım şunu bir dendiğinde artık felaket çanı çalmaya başlar çünkü bu tarz adam muhakkak sen telefona isim kaydederken tepende dikilmektedir. az tanımış ve konuşmuş olmana rağmen bu tarz adam genelde seni hayatının en önemli karakterlerinden biriymişsin gibi el üstünde tutar ve çok samimi davranır. yapacak birşey yoktur ya ben senin adını unuttum itirafına mecburen gidilir. bu durumdan kaçmak için yapılabilecekler :

*yoklama kağıdını önce ona verip ismini yazmasını beklemek numarasını yazınca göt olmak
*beraber su faturası yatırmaya gitmeyi teklif edip su faturasının babası adına düzenlendiğini görünce yeniden göt olmak
*ben öğrenci belgesi alıcam istersen sana da alayım diyip zorla kimliğini istemek vermeyince göt olmak
*okulun kafesinde oturalım bi laflarız dediğinde tamam ama önce arayıp rezervasyon yaptır ismini ver demek sonra bu fikrin saçma olduğunu anlayıp göt olmak
*sınavlarda yanına oturmaya çalışıp sınav kağıdına yazdığı isme bakmaya çalışmak 2. dakikada hoca tarafından kopyacılıkla suçlanıp sınıftan atılmak maksimum göt olmak
*kayalık bir yere götürüp abi bak buradan adını haykırınca yankı yapıyo diye yaslamaya çalışmak.. önce kendin yapıp yankı alamayınca göt olmak.
* burger king'e götürüp yemek ısmarlayıp kaşla göz arasında yemeğine kıl atıp şikayet mektubu doldurmasını sağlamaya çalışmak
* abi adını dağlara yazacak olsam ne yazmamı isterdin gibi anlamsız sorular sormak, gay muamelesi görüp göt olmak
* o sırada oralardan geçmekte olan bir tanıdığı çevirip bak abi sizi tanıştırayım diyip arkasından yoldan çevrilen elemanında adını hatırlayamayıp çifte göt olmak."

staj defteri

staj yaparken doldurulmayan, daha sonraları doldurması işkence halini alan, çeşitli kelime oyunlarıyla uzatılan da uzatılan, gereksiz defter.

annelerin yaptirttigi is

1)dolaptan tabak çanak aldırmak veya yerine koydurmak
2)omzunu belini ovalatmak,masaj yaptırmak
3)camın yetişemediği yerini sildirmek
4)zorla oda toparlatmak
5)banyodaki dökülen saçları toplattırmak
6)ilaç prospektüslerini okutmak
7)kavanoz kapağı açtırmak
8)avize sildirmek
hepsi birbirinden angarya daha bi dünya iş ve hep işimin olduğu zamanlarda işi düşer bana!

pi sayisi

"3 alındığında sorun olmayan fakat aslen virgülden sonra sonsuz adet basamağı olan sayı.
arctan x fonksiyonunu taylor serisinde açıp , arctan1=pi/4 dönüşümü yapılıp pi yalnız bırakılarak ve 1000 lerce iterasyon yapılarak hesaplanabilen sayı. milyarlarca basamağa kadar bulundu fakat hâlâ kendini tekrar eden basamaklara ulaşılamadı ondan dolayı virgülden sonra sonsuz hanesi olduğu kabul edilir."

dusuk bel pantolon giyip ceza dinleyerek rapci oldugunu sanan insan

"özenti gençlik.. lakin, ceza dinleyerek bir üst seviyeye geçmiş özenti insanlardır. bunların henüz daha alt seviyede olanları da vardır. dj akman, İsmail yk, mert İçgören dinlerler. gördüğünüz yerde kafasına ingiliz anahtarını indirin. aslında bol pantolon hiphopla alakalı değil. pantolonun ağının düşük olduğunu görenler bel düşük sanıyor. tabii ki america da düşük bel giyenler de var ancak onlar da alttan boxerı giyiyor, pantolonu salıyor..

ayrıca şöyle bir şey de var. bol giyen herkesi özenti olarak görüyor milletimiz. önyargılı insan çok.. ben yıllardır böyleyim, benimki özentilikse senin ki de özentilik kardeşim. kravatı , ceketi sen mi çıkardın sanki.."

ogrenci isleri

rektör sanırsınız bu öğrenci işleri memurlarını.cok karizmatiktirler.okul onlarındır sanki.herseyi hallettiklerini ve okulun onların sayesinde işledigini hatta dünyanın cevrelerinde döndügün sanırlar.ama olay farklıdır.dısarı cıkınca sudan cıkmıs balıga dönerler.sözlerinin sadece o puslu, kasvetli bölümlerinde gecerli oldugunu anlarlar, dısarda hiçbişeydirler.hatta az önce o bugulu bölümde artislik yaptıgı öğrenci yanından arabasıyla tozu dumana katarak gectiginde bön bön bakmak gibi bir huyları vardır.

tutmayin lan beni

kavga etmeyi bağırmak olarak algılayan bazı bünyelerin ortamda karizma oluşturarak kavgadan en az hasarla çıkma şeklindeki iki kuş vurma planlarının ilk aşamasını oluşturan söz öbeği. seslerinin yüksekliği miktarınca kavgayı ayırmaya gelenlerin artacağını da bildiklerinden, desibel sürekli artarak yükselir. eziktirler, korkaktırlar, bağırdıkça dövülesidirler.

bol giymek

yıllar önce zencilerin başlattığı olaydır. bir akım bile diyebiliriz.şu an hip-hop 'un en önemli belgelerinden biridir. ülkemizde bol giyen insanlara bakış açısı çok kötü olmakla birlikte, gericidir de.bol giyen insan hemen ortamdan dışlanır, özenti gözüyle bakılır.ancak bu kisinin suçu yoktur be arkadaş.sen nasıl takım elbiseni giyiyorsan,o nasıl mini eteğini giyiyorsa, şu nasıl t-shirt, kot takılıyorsa bu insan da böyle giyiniyor.bu saydıklarımın hangisi türk kültürüne ait.ayrıca bol giyinmek özentilik oluyor ise şu dünyada her şey özentilik değil midir?hangi birimiz bir şeyler icad ettik ? hep hazırdan yiyoruz.

sampuan reklami

gozunun içine bakarak yalan soylemenin televizyoncası. mankenlerin saçlarına yapılan binbir türlü bakımın ardından "ahan da bu şampuan benim saçımı bu hale getirdi" aymazlığını reklam olarak kullanacak kadar utanmazların yazdığı, oynadığı reklamlardır.

dis macunu reklami

gucci envy

ingilizce karşılığı kıskanmak, gıpta etmek olan guccinin dehşet güzel parfümü.

kredi kayit burosu

kredi kartı olan her bireyin bilgilerinin muhafaza edildiği kurum. başvurulan kredi yada kredi kartlarının onayının verilmeden önce her üye bankanın referans aldığı kurum.

argyra

"eski yunanistan’da, arkadia’da aynı adı taşıyan bir çeşmenin perisi. bu peri kızı selemnos adındaki, genç ve güzel bir çobana gönül verdi ve onu uzun seneler mesut yaşattı. fakat zamanla, çobanın güzelliği kaybolunca, argyra, ondan yüz çevirdi, artık ona görünmez oldu. çoban, ayrılık ateşine dayanamadı, yok oldu. aphrodite, aşk uğruna can veren çobana acıdı. onu bir ırmak haline sokarak sevgilisine doğru koşturdu. gerçekten bir ırmak olan selemnos, acı acı haykırarak başını, taşlardan, taşlara vurarak, bazen hıçkırıyor, bazen kederini içinde saklayarak sessizce akıyor, sevgilisini arıyordu. bir çok dağları deldi geçti, bir çok vadilere aktı; fakat sevgilisini bulamadı. bu yüzden feryat ediyor, ağlaması ve inlemesi gittikçe artıyordu. nihayet, aşk tanrıçası yine onun yardımına koştu. ona her şeyi unutmak ve unutturmak hassasını verdi. bu yüzdendir ki selemnos’un suyundan içenler ya da onda yıkananlar, aşk hatıralarını kaybediyorlar ve bütün kederlerini unutuyorlardı.
"

safinaz

safinaz:
1-çirkin ötesi
2-motor ruhlu.
bi temelle, bi kaba sakalla.kaba sakal zorlayıp kanırtıncada aman temel beni kurtar diye iğğğğrenç sesiyle ortalığı velveleye veren prematüre yaratık.0(sıfır) bedenin en kötü temsilcisi.
temel reis

willie solomon

1978 doğumlu 1.87 boyundaki abdli basketbolcu
fenerbahcenin harika transferi..avrupanın en ii oyun kurucusu kanaatimce..efeste ve maccabide yaptıklarından sonra oyunculuğu tartışılmicakk, inanılmaz soğuk kanlı yetenek..
izleyince kayıtsız kalınamıyor

david lynch

kayıp otoban filmiyle beyin felci olmanızı sağlayan yönetmen.

atlas

dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih gibi konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi.ayrıca amerika ve avrupa arasındaki okyanusun adı.