sus pus olmuş, puslu bir istanbul muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne dolmabahçe'de, çay tadında.... divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında, tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu. ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
yüreği takvim yokuşlarında....